Anne ve Babamın el emekleri

Canım annem..
Canım babam..

Bütün annelerin ve babaların eli sihirli değil midir? Yaptıkları yemek başka, taradıkları saç başka olur...Daha doğrusu ellerinin değdiği her şey bambaşka tatlarda ve güzelliklerde olur.

Anne ve baba dokunuşunun yerini ne tutabilir ki?

Eve geldiğinizde bile, o gün anneniniz-babanız gelmiş mi gelmemiş mi anlarsınız. Anne-baba olan ev sımsıcaktır, aile kokuludur. Bir evi eviniz gibi hissetmenizin en büyük sebebi içinde anne ve babanızın olmasıdır..Gülmeseler bile varlığı neşelidir onların.

Yoklukları da en zor olan şeydir...Hiçbirimizin başından eksik olmasın.

Annemin ve babamın tamamen kendi emekleriyle yaptıkları o kadar tatlı şeyler var ki paylaşmadan edemeyeceğim. Evimizin sıcacık olmasında ellerinin her yere, hem de her yere değmiş olmasının çok büyük payı var.

Siz de bir bakın annenizin evine, nerde güller açan bir köşe var orda annenizin yaptığı bir şeyler yok mu?


Bunlar annemin yazlığımızdaki mutfak için yaptığı kanaviçeler. O kadar çok yaptı ki bütün perdelerimiz bile kanaviçe :D Bütün bir kış bunlar için uğraşmıştı çok net hatırlıyorum..

 
Bunlar anneciğimin kızımın ilk doğum günü için yaptığı süs kurabiyeler. Kursuna falan gitmedi üstelik. Yaratıcı ve yetenekli bir annem var :D


İşte bahsettiğim o kanaviçe perdeler...Uçlarında bir de dantelleri var, onları da annem ördü. Bu da minik Lili'miz, bizim beyaz kelebeğimiz <3

 
Bu elbise de kızım için :) Annem dikip boyadı,  daha çok taze bugün yaptı anneciğim. Kızımı piyanoya başlattım, daha sonra piyano seçimi hakkında da yazacağım. Bu da kuzuma piyano giysisi :D Daha güzel bir hediye olabilir mi?

 
Anne ve babamın yeni hobisi sayılır..Sabun yapmak :) Annem de babam da sanatı seven, yetenekli ve yaratıcı kişiler. Asla boş durmazlar, hergün birşeyler üretirler. Hiçbir şey bulamazlarsa, annem yemek yapar babam da bahçeden bir odun alır onu yontar ortaya birşeyler yine çıkarır. Bunlar da geçen hafta yaptıkları sabunlar :)


Yazın bir ara, annemle (50) babam (55) ne yapsak diye düşünürken, evdeki mobilyaları boyamaya başladılar. Bunları daha çok babam boyadı tabii..Aşağıdaki fotoğraftaki sandalye ve sepha neredeyse 20 yıllık, turuncu katlanan sandalyelerden. Beyaza boyayınca havası ne kadar değişmiş ve bahçeye ne kadar yakışmış..Sephanın üzerindeki saksı ise annemin eseri, boyayıp üstüne resimler yapmış :)

 
Ve bu da annemden tazecik bir örtü..Bu örtülerden kaç yüz tane yapıp dağıttı bilmiyorum. Ben kendimi bildim bileli annem bunlarla uğraşıyor, harika şeyler ortaya çıkarıyor. Hele ki teyzeme bir takım yapmıştı, lacivert boyayla enfesti..Yaparken de hep kaliteli kumaş kullanır, bir şey ipeği diyor ama tam adını bilmiyorum.

 
 
İşte böyle :)
 
Böyle bir anne ve babanın kızı olduğum için çok şanslıyım ve çok şükür ediyorum.
Sizi çok seviyorum canım annem, canım babam..

 

 

Kızımla Ressamlar Kongresi

Geçtiğimiz hafta sonu Cumartesi günü kızımla, Salt Beyoğlu'nda Ressamlar Kongresi projesine katıldık.

Kızım içeri girer girmez herkesin duvarları boyadığını görünce zaten büyülendi. Baktı baktı fırça yoktu. Sonra bir abisi fırçasını kızıma verdi çok sağolsun. Bizim heyecanla fırçayı bir o boyaya bir bu boyaya batırıp batırıp duvarları boyadı. Bütün duvarları boyamaya enerjisi var gibiydi o an, ki öyle de oldu..

-Burayı boyamadım daha! Gitmeyelim anne nütfen!


Evde de boyamasına izin verdiğim bir kaç duvar var. Mesela salonun bir duvarı ona ait, istediğini yapıştırıp istediği gibi çizip boyayabilir. Hatta çizip boyadıktan sonra takdir de edip onu resim yapması için cesaretlendiriyorum. Resim sadece kağıda yapılan bir şey değildir, öğrensin istiyorum. Boyutlardan sıyrılsın ve sanatı sevsin, asıl önemli olan bu...

Yaklaşık 45dk zaman geçirdik. O boyadı, ben de bol bol video fotoğraf çektim. Sonra ben de boyadım tabii :))